Yerüstü Suları ve Kirliliği
Akarsu, göl ve denizler
yerüstü sularını oluştururlar. Dünya nüfusunun hızla artmasına rağmen su
kaynaklarının sabit olması, bu kaynakların kirletilmemesini ve çok iyi
kullanılmasını gerektirmektedir. Bilinçli su kullanımıyla, yaşam kalitemizi
bozmadan alacağımız basit tedbirlerle su kaynaklarımızın kirlenmesini ve
tükenmesini önleyebiliriz. Bununla birlikte; üç tarafı denizlerle çevrili olan
ve çok sayıda yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının bulunduğu ülkemizde sular,
evsel ve endüstriyel atıklarla kirlenmektedir. Bu atıkların arıtılmadan su
yataklarına verilmesi, katı atıkların düzensiz olarak alıcı ortama bırakılması,
ayrıca bilinçsizce yapılan zirai ilaçlama ve gübrelemeden dolayı yerüstü suları
kirlenmektedir.
Sanayinin çevre üzerindeki olumsuz etkisi diğer faktörlerden çok daha fazladır.
Sanayi kuruluşlarının; sıvı atıkları ile su kirliliğine, buna bağlı olarak
gelişen toprak ve bitki örtüsü üzerinde aşırı kirlenmelere sebep olduğu ve doğa
tahribine yol açtığı bilinmektedir. Ayrıca son yıllarda sanayi ve teknolojinin
hızla gelişmesi sonucu köyden kente göç olayı artmış, bu durum hızlı ve
düzensiz yapılaşmaya yol açmıştır.
Zirai mücadele için yapılan ilaçlamalarda, havadaki ilaç zerrelerinin rüzgarla
sulara taşınması veya tarım ilaçları üretimi yapan fabrikaların atıklarının su
kaynaklarına arıtılmadan verilmesi sebebiyle sular kirlenmektedir.
Diğer yandan kimyasal gübrelerin bilinçsizce ve aşırı kullanımı da zamanla
toprağı çoraklaştırmakta, bunun sonucunda hem toprağın verimi düşmekte, hem de yeraltı
sularına sızması ve yüzey su akışlarıyla birlikte yerüstü sularına karışması
neticesinde su kirliliğine sebep olmaktadır.